Çarşamba, Nisan 29, 2009

ELMALI TURTA

Eve biraz fazla elma almışım. Ne yapsam diye düşünürken çok beğendiğim elmalı turtalardan yapayım dedim. Turtaların hep bol meyveli olanlarını seviyorum. Ben de bunun içine elmaları büyük büyük koydum ve kendi sularında, hamurun sıcağında piştiler. Çok lezzetli oldu. Bana sadece bir dilim kaldı. Diğer dilimi almaya gittiğimde bitmişti :)) Turtalarım artık böyle bol ve tüm meyveli olacak sanırım. Tarif şöyle:

Malzemeler:
Hamuru için;
250 gram tereyağı ya da margarin
4 yemek kaşığı yoğurt
1 küçük çay bardağı sıvıyağ
1 su bardağı pudra şekeri
3 - 3,5 su bardağı un

İç harcı için;
5 adet orta boy elma
5 yemek kaşığı toz şeker
2,5 tatlı kaşığı tarçın
1 tatlı kaşığı hindistan cevizi
1 tatlı kaşığı portakal kabuğu rendesi

Elmaları soyun, iri küpler halinde doğrayın. Bir kaba iç harç için olan bütün malzemeleri koyun ve güzelce karıştırın. Dinlenmeye bırakın. Hamur için olan tüm malzemeyi yoğurun. Hamuru iki eşit parçaya ayırın. Bir tanesini unlanmış tezgahta, tart kalıbı ebatlarında açın. Yağlanmış tart kalıbınıza kenarlarını da kaplayacak şekilde yayın. Hamura bir kaç yerinen çatalla delikler açın. (kabarmaması için) Üstüne hazırladığınız elmalı harcı yayın. Üzerine bir kaç küçük parça tereyağ serpiştirin. Hamurun diğer yarısını da tart kalıbı ebatlarında açın ve harcın üstüne kapatın. Bir çatalla kenarlarına hem desen yapın hem de fazla parçaları sıyırın. Tam ortasına ise bir bıçakla çarpı atın. İsterseniz artan hamurlarla üzerine şekiller yapıştırabilirsiniz. 180 derece önceden ısıtılmış fırında 30- 35 dakika pişirin. 5 dakika da en üst rafta üzerini kızartın. Ilıdıktan sonra üzerine pudra şekeri serpiştirebilirsiniz.


Afiyet olsun.

Salı, Nisan 28, 2009

ÖDÜLÜMÜZ



Sevgili missgibi  ve düşbahçesi bizi ödüle layık görmüşler. Çok mutlu ettiniz bizi. Çok teşekkürler. Biz de bu ödülü bütün blogger arkadaşlarımıza hediye ediyoruz. 

Pazar, Nisan 26, 2009

MERCİMEKLİ BULGUR PİLAVI

Gaziantep'in pek bilinmeyen lezzetlerinden olan bu pilav hem pratik hem de lezzetli! Bizim evde çok pişirilir. İstanbul' da çoğu kişinin bu pilavı bilmemesi beni çok şaşırtmıştı. Çünkü yöresel bir yemek olduğunu o ana kadar bilmiyordum. Çok doyurucu olduğundan yanında cacık, salata ya da turşuyla ana yemek olarak yiyebilirsiniz. Gaziantep'te üzerine sade omlet konarak da servis yapılır, farklı tatları sevenlere duyurulur! Geçenlerde biricik kuzenim, Harikacığım pişirince neden daha önce yapıp bloga koymadık diye düşündük ve sizlerle paylaşalım istedik, umarım dener ve beğenirsiniz :)

Malzemeler:
1 su bardağı iri yeşil mercimek
2 su bardağı bulgur
5 su bardağı su
½ yemek kaşığı biber salçası
1 çay bardağı zeytinyağı (Tereyağı da kullanabilirsiniz)
1 yemek kaşığı toz kırmızı biber
Tuz, karabiber

Mercimekleri ayıklayıp yıkadıktan sonra suda haşlayın. Mercimekler yumuşadıktan sonra biber salçasını ekleyip karıştırın. Bulguru ilave edip tuz ve karabiberi ekin. Bulgurlar pişip suyunu iyice çekince altını kapatın. Bir tavada kızdırdığınız yağa kırmızı biberi ekleyip ateşten alın ve pilavın üzerinde gezdirin!

Çarşamba, Nisan 22, 2009

KISIR


Bir haftadır canım annem yanımda. İşten fırsat bulduğum zamanlarda bol bol gezdik. Şansımıza hava da güzeldi. Sanırım içlerinden annemi en çok büyüleyen yer Emirgan korusuydu. Lalerin son zamanlarına yetişmişiz. Ama bütün park tablo gibiydi. Güzel bir yürüyüş yaptık ve bol bol fotoğraf çekildik. Bir kaç karesi de yukarda. Bu güzellikleri yakalamak istiyorsanız elinizi çabuk tutun derim ben. Laleler bitiyormuş artık. Bir de not : Gitmek için haftasonu yanlış bir seçim olabilir. Biz hafta içi gitmemize rağmen çok kalabalıktı. Haftasonunu düşünmek istemedim. Öyle bir imkanınız varsa hafta içi gidin derim ben.


Tarife gelirsek, annemin kısırı çok meşhurdur. Malum havalar ısındı. İnsanın canı ağır şeyler de yemek istemiyor. Eee biz de bol bol gezince pratik şeyler yaptık :))) Annemin ağzından kısır tarifi:


Malzemeler ( 4 kişilik):
4 çay bardağı ince bulgur (köftelik) (Kişi başı bir çay bardağı ölçtük)
1 adet kuru soğan (ince ince doğranmış)
2 yemek kaşığı biber salçası
Yarım bağ maydanoz
Yarım bağ nane
5-6 dal yeşil soğan
2 tane orta boy salatalık
5-6 adet orta boy domates
1 adet limon suyu
3-4 yemek kaşığı nar ekşisi
Tuz Kimyon Zeytinyağ
3 çay bardağı kaynar su

Bulguru derin bir kapta kaynar suyla ıslatın. Üzerini hava almayacak şekilde ya bir kapak, ya da alimünyum folyoyla kapatın. 10-15 dakika sonra kapağı açın, kaşıkla iyice karıştırın. Kuru soğan, tuz, kimyon ve salçayı ekleyerek, bulgur iyice yumuşayana kadar yoğurun. Domates ve salatalığı küçük küçük - tavla zarı kadar- doğrayın. Bunları da ekleyip, karıştırın. Yeşil soğan, maydanoz ve naneyi ince kıyıp, içlerine atın. Damak tadınıza göre limon, nar ekşisi ve zeytinyağı ekleyin ve harmanlayın.
Afiyet olsun.

Salı, Nisan 21, 2009

OTLU ÇÖREK


Yeşilliklerin tam da en güzel zamanları. Pazarlarda yollarda tazecik maydanozlar, naneler yığınla. Ben klasik pufidik hamuruna biraz yeşillik ekledim. Çok yakıştılar. Hafif bir çörek oldu. Yumuşacık, puf puf. Tarifi şöyle:


Malzemeler:

1/2 su bardağı sıvıyağ
3 yumurta (birinin sarısını üzerine sürmek için ayırın)
1 su bardağı yoğurt
2-3 bardağı un
2 paket kabartma tozu
Yarım demet maydanoz
1 demet dereotu
8-10 dal taze soğan
Beyaz peynir (yaklaşık 200 gr)


Dereotunu, maydanozu ve soğanı ince ince kıyın. Peyniri de ezip ilave edin ve karıştırın. Başka bir kapta sıvı yağ, yumurta (birinin sarısını üzerlerine sürmek için ayırın), yoğurt, un ve kabartma tozunu yoğurun. Unu 2 bardak kadar koyup son bardağı yumuşak bir hamur elde edecek şekilde ilave edin. Bardağınızın büyüklüğüne göre 3 bardak fazla gelebilir. Elinize yapışan bir hamur olması gerekiyor. İçine ot-peynir karışımını da ilave edin, iyice karıştırın. Yağlı kağıt serdiğiniz tepsinize iki kaşık yardımıyla top şeklinde hamurlar koyun. (Benim tepsime 12 tane sığdı.) Pişerken kabaracaklarını hesaba katarak birbirlerine çok yakın koymayın.Üzerlerine yumurta sarısı sürün ve 180-200 derece önceden ısıttığınız fırında üzerleri kızarana kadar pişirin.

Afiyet olsun.

Pazar, Nisan 19, 2009

TAVUKLU SEZAR SALATASI

Salatalardan en sevdiğim sezar salatadır. Ama ağız tadıma uygun sosu bir türlü bulamıyordum. Denemediğim tarif kalmamıştır sanırım. Sonunda Cafe Fernando'da buldum. Tam ağız tadıma uygun, klasik sezar salata. Ben bir iki değişiklik yaptım tarifte. Tarifle ilgili bir kaç konuya değinmeden geçemeyeceğim. İlki yedikule minyatür marul. Ben Macro markette çok kolay bir şekilde buldum. Bir pakette 5 adet mini boy var. Bir paketten 2 kişilik malzeme çıkıyor. Ama bulamazsanız göbekli marulun daha körpe, iç yapraklarını kullanabilirsiniz. 2.si Worcestershire sosu. Bu sosu da Migros , Macro gibi büyük marketler de bulmak çok kolay. Ançuez ağırlıklı bir sos. Bence sosun olmazsa olmazı. Bulamazsanız sosa, bunun yerine de şişelerde zeytinyağının içinde satılan ançuezlerden bir dilimini atarsanız sosun tadına yaklaşırsınız. 3.sü ise tavuğu yatırdığımız basit sos. Bu sayede tavuğun içi yumuşacık dışı çıtır çıtır oluyor. Zamanı olanlar kesinlikle denesin derim. Bu kadar bilgi yeter sanırım. Buyrun tarif:

Malzemeler:

2 adet (yaklaşık 500 gram) tavuk göğüsü
2 yemek kaşığı şeker
2 yemek kaşığı tuz
1 litre soğuk su
6 adet minyatür (mini yedikule) marul
2 dilim çavdar ekmeği
3 diş sarımsak
80 gram Parmesan peyniri (rendelenmiş)
1/4 su bardağı + 2 çorba kaşığı zeytinyağı
1 çorba kaşığı limon suyu
Yarım çay kaşığı Dijon hardal
1.5 çay kaşığı Worcestershire sosu
2 çorba kaşığı krema
1 çorba kaşığı mayonez Tuz Karabiber

Öncelikle tavuklarınızı iyice yıkayın. Bir kaba soğuk suyu koyun. İçine 2 yemek kaşığı tuz, 2 yemek kaşığı şeker ekleyin. Eriyinceye kadar karıştırın. Tavukları içine koyup buzdolabına kaldırın ve 30 dakika sonra çıkarın.Ekmekleri küp küp kesip fırında kahverengileşene kadar pişirin. O sırada bir diş sarımsağı birazcık tuzla bir havanda dövün ya da bir çatal yardımıyla iyice ezin. Bir çorba kaşığı zeytinyağı ekleyip bir tavada orta derece ateşte ısıtın (dikkat edin sarımsaklar yanmasın). Ardından kızarmış ekmekleri ekleyip sarımsaklı zeytinyağında çevirin ve bir kenara ayırın.
Minyatür marulların zedelenmiş dış kabuklarını atın, yapraklarına ayırıp sudan geçirin ve sirkeli suya sadece 10 dakika bastırın. Sirkeli suyu süzdükten sonra tekrar bir sudan geçirin ve bir bezle iyice kurutun. Kuruyan marulları buzdolabına kaldırın.
Bir blenderın içine geriye kalan sarımsakları (2 diş), hardalı, kremayı, mayonezi Worcestershire sosunu ve limon suyunu koyup iyice karışana kadar çalıştırın. Eğer blenderın çalışırken açılabilen bir haznesi varsa, blender hala çalışırken zeytinyağını azar azar ekleyerek çalıştırmaya devam edin. Ardından rendelediğiniz Parmesan peynirini ekleyin ve sos karışana kadar tekrar çalıştırın. Kapağını açıp sosun tadına bakın, ağız tadınıza bağlı olarak tuz ve taze çekilmiş karabiber ekleyin ve tekrar çalıştırın. Tavuk göğüslerini sudan çıkarıp kağıt havlu yardımıyla iyice kurulayın. Ardından tavuk göğüslerinin üzerine bir çorba kaşığı zeytinyağı gezdirip her taraflarına bulayın ve bolca tuz ve taze çekilmiş karabiber serpin. Yüksek orta ateşte kızdırdığınız tavaya aktarıp her yüzü için yaklaşık 10-15′er dakika pişirin. Tavuk göğüsleri piştikten sonra bir kesme tahtasına alıp 5 dakika dinlenmeye bırakın, ardından parmak kalınlığında şeritlere kesip bir kenara ayırın. Blenderdaki sosunuzun kıvamı bıraktığınız gibiyse kullanıma hazırdır, eğer zeytinyağı sostan ayrışmış gibi gözüküyorsa blenderı tekrar çalıştırıp eski kıvamına getirin. Ardından kuruyan marulları geniş bir karıştırma kabına aktarıp üzerine sosu dökün ve harmanlayın. Küp küp hazırladığınız ekmekleri ekleyin, tekrar harmanlayın. Salatayı servis tabaklarına paylaştırıp üzerine tavuk parçalarını dizin ve servis yapın.


Afiyet olsun.

Cuma, Nisan 17, 2009

ELMALI PASTA


Bu pastayı sanırım en son çocukluğumda yemiştim. Halamın elmalı pastası çok meşhurdu. Hep o yapardı. Geçen gün eve bol elma gelince hemen bende deneyeyim dedim. Özlemişim bu tadı. Yapılışı da kolay. Elma, tarçın çok yakışıyor. Tarif ise şöyle:

Hamuru İçin :
3 kaşık yoğurt
3 kaşık şeker
250 gram sıvı yağ
1 paket kabartma tozu
Aldığı kadar un

Elmalı harç için:
3 adet elma
1/2 su bardağı şeker
1,5 tatlı kaşığı tarçın
1 tatlı kaşığı hindistan cevizi
1/2 çay kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı portakal kabuğu rendesi


Yoğurt, şeker ve sıvı yağı karıştırın. Kabartma tozu ve un ekleyip, kulak memesi kıvamına gelinceye kadar yoğurun. Hamuru iki eşit parçaya bölün ve buzdolabında dinlenmeye bırakın.
Elmaları soyun ve rendeleyin. İçlerine şeker, tarçın, hindistan cevizi, tuz ve portakal kabuğunu ekleyin. İyice karıştırın. Yuvarlak bir borcamı ya da fırın kabını kenarları da dahil olmak üzere yağlayın. Dolapta beklettiğiniz hamurların bir parçasını alın. Bu kabın kenarlarına çıkacak şekilde bastırarak yayın. Tabanına çatalla bir kaç delik açın. İçine hazırladığınız elmalı harcı koyun. Dolapta duran diğer hamur parçasını çıkarıp harcın üzerini kapatacak şekilde rendeleyin. (Biraz hızlı olmak gerekiyor. Hamur ısınmaya başlayınca rendelenmez.) Önceden 200 derecede ısıttğınız fırında üzeri kızarana kadar 30-35 dakika pişirin.
Afiyet olsun.

Perşembe, Nisan 16, 2009

Atatürk Resimleri


Galiba blog dünyasında şu ana kadar karşılaştığım en güzel MİMlerden biri. Mimleri cevaplamayı çok sevmiyoruz. Ama bu başka. Bunu başlatan sevgili Öykü, çok teşekkür ederim. Öykü herkesten ATATURK RESIMLERI VE ONa AİT DÜŞÜNCELERİNİZİ ANLATAN BİR KAÇ SATIR istemiş. Ne güzel düşünmüş. Bugün özel bir gün değil, sadece onun fotografını ve aklımıza ilk gelen yazıyı eklememiz gerekiyor.

Söylecek söz çok ama burası yeri değil ne yazık ki. Nazım Hikmet söylesin biz dinleyelim en iyisi...

''Sarışın bir kurda benziyordu
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı
Yürüdü uçurumun başına kadar, eğildi, durdu
Bıraksalar,
İnce, uzun bacaklarının üstünde yaylanarak
Ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
Kocatepe'den Afyon Ovası'na atlayacaktı ''

Nazım Hikmet - Kurtuluş Savaşı Destanı'ndan

Siz de eğer bu son satıra kadar okumuşsanız...üşenmeyin...ve aşklarınızı, yaptığınız yemekleri, izlediğiniz filmleri, hayatınızdan anıları anlatmak yerine bir sonraki blogu Mustafa Kemal Ataturk’e ayırın...
Ama hani tabii içinizden geliyorsa...istiyorsanız yapın...
Yoksa olmuyorsa olmuyordur...


Seni unutmadık ATAM, Unutanlara da hatırlatacağız...

KAHVELİ MUFFİN

Bu aralar muffinlere taktım sanırım.Herşeylisini yapmak istiyorum. Hala diyetteyim ve hala bozmadım o ayrı. Yapıp yediriyorum herkese. Bir de şeker oranlarını az tutuyorum sanırım, çünkü herkes çok lezzetli, az şekerli, hafif olmuş diyor. Bunun şekerini yaptığımdan biraz daha fazla yazıyorum tarifte, siz damak tadınıza göre ayarlayabilirsiz. Bir de muffinlerde sıvı ve kuru karışımları kesinlikle çok karıştırmamak gerekiyor. yoksa kabarmıyor muffincikler :))) Uzatmadan tarifi vereyim:



Malzemeler: (Yaklaşık 20 adet için)

2 yemek kaşığı nescafe
1 çay bardağı kaynar su
100 gr beyaz damla çikolata
2,5 su bardağı un
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
2 adet yumurta
1 su bardağı şeker
1 su bardağı yoğurt
150 gr tereyağ (erimiş)

Fırını 200 derecede ısıtmaya başlayın. Muffin kalıplarına muffin
kağıtlarını yerleştirin. Nescafeyi kaynar suyun içinde eritin. Soğumaya bırakın.
Yumurtaları hafif çırpın (sarıları dağılana kadar), içine yoğurt, erimiş tereyağ, soğumuş kahveyi de ilave edip karıştırın. Un, şeker, vanilya, kabartma tozu ve çikolatayı da ayrı bir kasede karıştırın. Sıvı karışımı yavaş yavaş kuru karışımın içine dökün, iki karışımı çırpmadan spatulayla karıştırarak birbirine yedirin. Muffin kalıbının her bölümüne birer yemek kaşığı kadar, kalıbın 2/3 ü dolacak kadar karışımdan koyun. Kabarıp kürdan testinden geçene kadar yaklaşık 30-35 dakika pişirin. Fırından çıktıktan sonra bir süre kalıpta daha sonra tel ızgara üzerinde soğutun.


Afiyet olsun...

Pazartesi, Nisan 13, 2009

FIRIN SÜTLAÇ

Fırın sütlacı sevenler çoktur. Ama niyeyse genelde hep hazır alınır. En azından bizim ailede. Gülçin Teyzemden tarifi alınca bir deneyeyim dedim. Çok kolaymış. Tadan herkes de çok beğendi. Siz de benim gibi evde yapmayı denemek isterseniz işte tarif:


Malzemeler:
1lt. süt
1 yumurta sarısı
1 kahve fincanı pirinç
1 su bardağı toz şeker
1 paket vanilya

Pirinci yıkayıp sıcak su dolu bir kasede bekletin. Bir tencereye aldığınız soğuk süte yumurta sarısını koyup çırpın. Tencereyi ocağa alın. Orta ateşte süt iyice ılıtın. Ilınınca suyunu süzdüğünüz pirinçleri ekleyip altını kısın. (Ara ara karıştırmayı ihmal etmeyin) Pirinçler açılınca şekeri de ilave edip 5dk. daha kaynatın. Altını kapatıp vanilyayı koyduktan sonra toprak kaselere (cam kase de olur) pay edin. (5 kase kadar çıkıyor) Kaseleri fırın tepsisine dizip, tepsiye soğuk su doldurun. 175 derece fırında sütlaçların üstleri iyice kızarana kadar pişirin.

FİNCAN KEKİ

Bu tarifi bir dergide görmüştüm. Görüntü çok hoşuma gitmişti ancak açıkçası mikrodalga olmadan fincanda nasıl pişer diye düşünmüş, fincanlar çatlar falan diye çekinmiştim. Sonunda denemeye karar verdim. Gerçekten çok güzel oldu. Fincanlar da sapasağlam :) Tencerede piştiğinden fırını olmayanlar (öğrenci evleri gibi) için pratik bir tarif diye düşündüm. Sunum sizin de hoşunuza gittiyse işte tarif:

Malzemeler:
3 yumurta
1 su bardağı şeker
1 su bardağı süt
3 yemek kaşığı kakao
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
2.5 su bardağı un

Üzeri İçin:
Krema
Meyve

Yumurta ve şekeri mikserle çırpın. Diğer malzemeyi ekleyip tahta bir kaşıkla iyice karıştırın. Karışımı büyük boy kahve fincanının yarısına gelecek şekilde doldurun. (5 fincan yetiyor) Fincanları uygun bir tencereye dizip tencereye fincanların yarısına gelecek kadar ılık su koyun. Tencerenin üzerini kenarlardan sarkmayacak büyüklükte bir mutfak bezi ile kaplayın ve kapağını sıkıca kapatın. Tencerenin kapağını hiç açmadan su kaynayıncaya kadar yüksek kaynadıktan sonra düşük ateşte 25dk. pişirin. (Ben ocağın küçük gözünü kullandım) Ocağın altını kapatın. Yine kapağı hiç açmadan 15dk. bekletin. Sonra fincanları çıkarıp üzerlerini krema ve istediğiniz meyvelerle süsleyerek servis edin. (Biz kekler sıcakken dondurmayla yedik, sufle gibi oldu)

GALETA UNLU POĞAÇA

missgibinin bu ay ev sahipliği yaptığı 40. PORSELEN DEMLİK ÇAY SAATİ ETKİNLİĞİ ne bir de tuzlu tarifi yollayalım dedik. Çok lezzetli ve görünümü farklı bir poğaça. En güzel yanı ise buzlukta uzun süre saklanabilmesi. Misafir baskınlarında tek yapmanız gereken yumurta akına ve galeta ununa bulayıp fırına sürmek :)


Malzemeler:
250.gr margarin (oda sıcaklığında)
1 su bardağı yoğurt
1 su bardağı zeytinyağı
5 su bardağı un
2 yumurta sarısı
1 paket kabartma tozu
Tuz

İç Malzeme: (İstediğiniz herhangi bir iç kullanabilirsiniz)
4 adet patates
1 çay bardağı süt
100-150gr. beyaz peynir
Tuz, karabiber

Üzeri İçin:
2 yumurta akı
Galeta unu
Dereotu
Toz kırmızı biber

Malzemeyi katıp güzelce yoğurun. Hamur dinlenirken haşladığınız patatesleri süt ve tuz, karabiberi ekleyerek püre haline getirin. İçine ezdiğiniz beyaz peyniri katın. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp avucunuzun içine yassı, yuvarlak bir şekil verin. İç malzemeden koyup kenarları güzelce birleştirin. Yuvarlayarak francala şekli verin. Önce yumurta akına sonra da galeta ununa bulayın. Yağladığınız fırın tepsisine dizip bir bıçakla küçük ve derin bir çizik atın. (İsterseniz bu yarığa uzunlamasına dörde böldüğünüz kokteyl sosis koyabilirsiniz) 180 derece fırında 45-50dk. kadar pişirin. Poğaçalar pişince üstlerine kırmızı biberle karıştırdığınız dereotu koyarak servis yapın.

Pazar, Nisan 12, 2009

EZO GELİN ÇORBASI

Kış bitmek üzereyken son çorbaları yapmak lazım. Eee bir Antepli olarak hemşerim Ezo Gelinin çorbasını tariflerimize katmamak olmazdı...


Malzemeler:
1 su bardağı kırmızı mercimek
5-6 bardak et suyu (kemik suyu ya da sadece su da kullanabilirsiniz)
1 kahve fincanı pirinç
1 kahve fincanı bulgur (koymayabilirsiniz)
1 yemek kaşığı biber salçası
1 adet kuru soğan
2-3 diş sarımsak
1 çay kaşığı
limontuzu ya da 2 yemek kaşığı limon suyu
2-3 yemek kaşığı zeytinyağ
Tuz, karabiber
1 tatlı kaşığı kırmızı biber, nane

Yıkadığınız mercimekleri, pirinci, bulguru ve sarımsakları et suyunda iyice haşlayın. Sık sık karıştırmayı ihmal etmeyin. Mercimekler, pirinçler iyice açılınca suda erittiğiniz salçayı ve tuz, karabiberi ekleyin. (İsterseniz malzemeyi süzgeçten ya da blendırdan geçirin, çok yoğun olduysa ara ara sıcak su ekleyebilirsiniz ) Limontuzunu eritip ekleyin. Zeytinyağında incecik kestiğiniz soğanları kavurun. Soğanlar pembeleşince içine kırmızı biber ve naneyi ekleyip altını kapatın ve çorbaya ekleyin.

Cuma, Nisan 10, 2009

KAKAOLU MUFFİN

Rejimde olduğumdan mıdır, çikolata hastalığından mıdır bilmiyorum ama bu aralar çikolatalı tatlılar hiç aklımdan çıkmıyor. Gözümü kapatıyorum gözümün önünde uçuşuyorlar. Aklımda kalacağına gözümün önünde dursunlar dedim ve Evcinin devamlı yaptığım muffinini yaptım. İçindeki kakao yetmedi içine ve üstüne çikolata ekledim. Diyeti bozdum mu HAYIR, bir tane bile yemedim. Gözümün önünde durmaları yetiyormuş meğerse. Neyse yiyenlerin fikirleri hafif (bir kek için şekeri oldukça düşük), aradaki çikolatalarla ayrı bir lezzet katıyormuş. Ben onların yalancısıyım. Siz de bir deneyin derim.

Malzemeler:

2 su bardağı
un
2 çay kaşığı
kabartma tozu
1/2 çay kaşığı karbonat
1 çay kaşığı vanilya
1/2 çay kaşığı
tuz
1/2 su bardağı şeker
3 tepeleme yemek kaşığı kakao
1 yumurta
250 ml
süt (oda sıcaklığında)
1/3 su bardağı
sıvı yağ
1/2 su bardağı parçalanmış
bitter çikolata ( veya damla çikolata)
Üzeri için
Damla çikolata

Fırını 200 derecede ısıtmaya başlay
ın. Muffin kalıbınızı hazırlayın. Derin bir kapta tuz, un, karbonat, kabartma tozu, vanilin ve kakaoyu eleyin. (şeker hariç tüm kurular) Başka bir kapta yumurta ve şekeri tel çırpıcı yaklaşık 2 dakika çırpın. Süt ve yağıda ilave edin ve karıştırın.
Sıvı karışımı yavaş yavaş kuru karışıma ekleyin. Bir spatulayla çok karıştırmadan sadece içinde topak kalmayana kadar karıştırın. İçine çikolata parçalarınıda ilave edin.
Muffin kalıplarının 2/3 ünü dolduracak şekilde paylaştırın. Üzerlerine damla çikolata serpiştirin. Önceden ısıttığınız fırında 20-25 dakika kürdan testini geçene kadar pişirin.

Afiyet olsun.

Perşembe, Nisan 09, 2009

FINDIKLI KURABİYE

Bu kurabiye tarifini de Cafe Fernando da görmüş, çok beğenmiştim. Evinciğimi teyze Elçinciğimi anne yapan Derin bebek doğunca da bu kurabiyelerden yapıp götüreyim diye düşündüm. Herkes çok beğendi. Ağızda eriyen şahane bir kurabiye oldu. Ben üstlerine Nutella sürdüm. Reçel, marmelat gibi istediğiniz malzemeyi kullanabilirsiniz. Çok teşekkürler Cafe Fernando, hoşgeldin Derin bebek...
Ayrıca bu tarifimi sevgili arkadaşım missgibinin bu ay ev sahipliği yaptığı 40. PORSELEN DEMLİK ÇAY SAATİ ETKİNLİĞİ ne yolluyorum. Bir taşla iki kuş :)))



Malzemeler:

1 su bardağı
un
1 su bardağı
fındık
125 gr.
tereyağı, oda sıcaklığında
1/4 su bardağı
şeker
Nutella

Fırınınızı
200 derecede ısıtmaya başlayın. Fındıkları çok ince şekilde dövün. Varsa robotta çekin. Fındıkları unla karıştırın. Yumuşayan tereyağı ve şekeri ayrı bir kapta yaklaşık 5 dakika çırpın. Kuru karışımı bu karışıma yavaş yavaş ve çırpmaya devam ederek ekleyin. En son elinizle iyice karıştırarak yoğurun. Hamuru buzdolabında yarım saat dinlendirin. Buzdolabından çıkardıktan sonra hamurdan küçük parçalar koparın. Parçaların büyük olmamasına dikkat edin. (Fındıktan biraz daha büyük) Tepsiye dizip hepsinin üzerine serçe parmağınızla bastırın. Derin bir delik oluşsun. Fırında yaklaşık 20 dakika kenarları kızarına kadar pişirin. Kurabiyeler soğuduktan sonra ortalarına nutella sürüp şekerlemelerle süsleyebilirsiniz.

Afiyet olsun.

Çarşamba, Nisan 08, 2009

MARMELATLI KURABİYE

Bu kurabiyelerin şeklini internette görmüştüm. Tarif benim her zaman yaptığım marmelatlı kurabiye tarifi. Bu şekil çok hoşuma gitmişti. Hazır missgibi de 40. PORSELEN DEMLİK ÇAY SAATİ ETKİNLİĞİ' ne davet etmişken bunları deneyeyim dedim. Çok lezzetli oldular. Yalnız dikkat edilecek nokta şu; içlerine marmelat koymak şart. Reçel gibi daha sıvı şeyler koyduğumuzda - denedim biliyorum :))- kenarları tutmuyor. Daha kıvamlı malzemeler denemek lazım. Ben içlerine kızılcık marmelatı koydum. Bir kısmına da damla çikolata. Marmelatlılar daha güzel oldu.

Malzemeler:

5 yemek kaşığı margarin
Yarım su bardağı toz şeker
1 yumurta
1 çay kaşığı vanilya
1 çay kaşığı limon suyu
1 çay kaşığı kabartma tozu
1 tutam tuz
2 - 3 su bardağı un
Marmelat

Yağ ve şekeri bir kapta 1 dakika çırpın. Yumurta ve limonu ekleyip 1 dakika daha çırpın. Derin bir kapta kabartma tozu, vanilya, tuz ve 2 su bardağı unu karıştırın. Sıvı karışımı yavaş yavaş ve karıştırarak kuru karışıma ekleyin. Eğer hamurunuz cıvık olursa 1 bardak unu daha yavaş yavaş ekleyin. Hamur kulak memesi kıvamında olmalı. Üzerini nemli bir bezle örterek 30-40 dakika buzdolabında bekletin. Böylece açması ve şekil vermesi daha kolay oluyor. Unladığınız tezgahta hamuru incecik (bir cm den biraz ince) açın. Bir çay bardağıyla halkalar çıkarın. Ortalarını kullanacağınız marmelatı koyun ve yuvarlağın kenarlarını yapıştırarak ağzı açık üçgen yapın. Bu işlemi hamur bitene kadar tekrar edin. Önceden 200 derecede ısıttığınız fırında yaklaşık 20 dakika pişirin. Altlarına bakarak pişip pişmediğini kontrol edebilirsiniz.


Afiyet olsun.

Pazartesi, Nisan 06, 2009

PATLICAN KAYIK


Yine Gülçin Teyzemin tariflerinden biri. Çok hafif ve değişik bir lezzet. Etin yanında da çok güzel oluyor, meze olarak da... Ayrıca diyet yapanlar için leziz bir seçenek.

Malzemeler: (4 adet için)
2 adet patlıcan (uzun olmalılar)
1 adet kuru soğan
1 adet yeşil biber
1-2 adet domates
Maydanoz
2 yemek kaşığı zeytinyağı
100gr. beyaz peynir (istediğiniz bir başka çeşit de olabilir)
1 adet yumurta
1 tatlı kaşığı un
1 tatlı kaşığı kırmızı biber
Tuz, karabiber


Patlıcanları bütün olarak ve soymadan iyice yumuşayana kadar haşlayın. Sonra her bir patlıcanı boylamasına ikiye kesin. İçlerini kabukları zedelemeden bir kaşıkla çıkarın. Patlıcanların kabuklarını yağladığınız fırın tepsisine dizin. Zeytinyağını bir teflon tavaya koyup sırasıyla yemeklik doğradığınız soğan, biber, domatesleri soteleyin. (Kırmızı biber ya da sevdiğiniz herhangi bir yeşllik de ekleyebilirsiniz.) Bunlara doğradığınız patlıcan içlerini de ekleyip kavurun. En son maydanoz ve peyniri ilave edip 1-2dk. sonra ocağı söndürün. Sotelediğiniz bu karışıma tuz ve karabiber ekleyip yumurtayı kırın ve iyice karıştırın. Karışımı tepsiye dizdiğiniz kabukların üzerine eşit olarak pay edin. Üzerlerine, toz kırmızı biber ve unu karıtırıp serpin. 175-180 derece fırında iyice kızarana kadar pişirin.

KARIŞIK SEBZELİ ÇİN TAVUĞU

Çin yemeklerini çok severim. Az yağlı hafif diri sebzeli yemekler damak zevkime bayağı uyuyor. Bu yemeğin yapılışı çok kolay ve çok hafif bir yemek. Yağ miktarı tamamen size kalmış. Ben benim kullandığım kadarını yazıyorum tarifte. Tavuk yerine et kullanabilirsiniz. Sebzeler de ise istediğinizi çıkarıp, istediğinizi ekleyebilirsiniz. Tek dikkat edilmesi gereken sebzelerin pişme zamanlamalarına göre tavaya eklenmeleri. Geç pişenleri önceden atmalısınız ki diğerlerini öldürmeden onlar da pişsin.


Malzemeler:

250 gr tavuk kuşbaşı
2 adet orta boy kabak
1 adet sarı dolmalık biber
7-8 sap brokoli
3- 4 adet yeşil soğan
200 gr beyaz lahana (küçük bir boyun yarısı kadar)
7-8 adet mantar
Soya filizi
3 yemek kaşığı zeytinyağ
Soya sosu
2 yemek kaşığı toz şeker
Tuz
Karabiber


Tavukları güzelce yıkayın ve süzün.Bir kaba soya sosuyla şekeri koyun, tavukları bu karışıma ekleyip karıştırın. Buzdolabında yarım saat bekletin. Bu arada biber, kabak ve lahanaları jülyen doğrarın. Mantarları soyup, dörde bölün. Taze soğanları temizleyin, enine ve boyuna ikiye bölün. Brokolileri küçük küçük (bir parmak kalınlığında) doğrayın. Teflon bir tavada (tercihen wok tava) 1 kaşık yağı kızdırın ve tavukları içine atın. Yüksek ateşte tavukların dışı kızarana kadar kavurun. Tavukları ayrı bir kaba alın. Geri kalan yağı tavaya ekleyin ve gene yüksek ateşte, birer dakika aralıklarla ve sırasıyla brokoli, mantar, taze soğan, lahana, biberleri ekleyin. Ağız tadınıza göre soya sosu, tuz ve karabiber ekleyin.5 dakika yüksek ateşte bu sebzeleri soteleyin. Tavukları ve soya filizlerini ekleyin ve 5 dakika daha soteleyin.

Afiyet olsun.

Pazar, Nisan 05, 2009

KAKAOLU KREMALI TOPKEK

Pazar günleri bence tam tembellik günü. Geç kalkıp, geç kahvaltı edip evde hiiç birşey yapmadan oturmak istiyor gönül ama nerdeee. Evde olduğum sayılı günlerden biri olduğu için evi mi toplasam, dışarı çıksam iki insan yüzü mü görsem, sinemaya gidip vizyon filmi mi seyretsem, alışveriş mi yapsam yoksa blog için birşeyler pişirip hava kararmadan fotoğraflarını mı çeksem :))) Yapacak iş çok, zaman az. Ben de pazarın tarifini cumartesiden yapıp bloga yükleyip pazar gününü kendime ayırmaya karar verdim. Çok lezzetli çikolata düşkünlerinin çook hoşuna gidecek kekler. Şimdiden afiyet olsun....



Malzemeler: (Yaklaşık 15 adet için)

125 gr kek un
25 gr kakao
1 çay kaşığı kabartma tozu
1/3 çaykaşığı karbonat
1 çimdik tuz
40 gr toz şeker
30 gr esmer şeker
1 yumurta
1 paket Dr Oetker Cremole
75 gr eritilmiş tereyağ (margarin de kullanabilirsiniz)
Yarım bardak buttermilk (hazırlanışını daha önce pankekte vermiştim. 1 bardak süte 1 yemek kaşığı sirke koyup yarım saat oda sıcaklığında bekletiyoruz.)

Kuru malzemeleri bir kapta iyice karıştırın. Sıvıları da ayrı bir kapta iyice çırpın. (5 dakika kadar) Sıvıların içine kuruları bir spatula yardımıyla karıştırarak yavaş yavaş ekleyin. Çok karıştırmamaya dikkat edin. Sadece malzemeler birbirine karışacak kadar karıştırın. Muffin kalıplarına kek kağıtlarını yerleştirin ve fırını 190 derece ayarlayıp, ısıtın. Kapların 3/4 ünü doldurun ve 20 dakika pişirin. (Kürdan testiyle pişip pişmediklerini kontrol edin.) Kekleri kalıptan çıkarıp tel ızgara üzerinde soğumaya bırakın. Bu sırada Cremoleyi üzerindeki tarife göre pişirin. Keklerin ortalarını bir tatlı kaşığı yardımıyla oyun. Ilıyan cremoleden bir kaşık bu oyuğa doldurun. 2-3 saat kadar soğumaya bırakın. Dilediğiniz şekerlemelerle süsleyin.
Afiyet olsun.

Cumartesi, Nisan 04, 2009

TAVUKLU ŞEHRİYE ÇORBASI

Kış neredeyse bitti. Kışın en sevdiğim yanlarından biri soğuk havada sıcacık çorba yanına kızarmış ekmek. Bu son demlerde bende en sevdiklerimden şehriye çorbasını yaptım. Yapımı çok kolay ve çok lezzetli. Siz de artık son çorbalarınızı yapıp yapıp için derim ben.




Malzemeler:
1 adet tavuk göğsü
2 adet orta boy domates (rendelenmiş)
1 yemek kaşığı biber salçası
1 çay bardağı tel şehriye
1 orta boy soğan (küçük küçük doğranmış)
5 yemek kaşığı sıvıyağ
5 bardak su
1 limonun suyu
Tuz
Karabiber

Tavuğu 5 bardak suda haşlayın. Suyunu bir kenara ayırın. Haşlanan tavukları küçük küçük didin. Soğanı küçük küçük (mümkünse robotta çekin) doğrayın. Yağda soğanı kavurun. Salçayı da ekleyip kavurmaya devam edin. Domatesleri ve tavukları da ekleyin. Damak zevkinize göre tuz ve karabiber atın. Domatesler suyunu biraz çekince şehriyeleri ekleyin. 2 dakika daha kavurun. Üzerine 5 bardak tavuk suyunu ekleyin. Şehriyeler yumuşayana kadar pişirin.
Afiyet olsun.

Cuma, Nisan 03, 2009

TAHİNLİ KITIRLAR

Bu tarifi, ailede yemekleri çoook meşhur olan Emine Teyzemden aldım. Dediği gibi hem çok kolay hem enfes. Bu kadar basit bir şeyin bu kadar lezzetli olması şaşırtıcı. Sanki şerbetli bir tatlı gibi oluyor. Kısaca biz bayıldık. Tatlı krizleri için leziz, çıtır çıtır, gevrek bu tatlıyı bir köşeye not etmekte fayda var.

Malzemeler:
1 adet yufka
6-7 yemek kaşığı tahin
3-4 yemek kaşığı sıvıyağ
7-8 yemek kaşığı toz şeker

½ bardak dövülmüş ceviz (koymayabilirsiniz)


Yufkayı ikiye kesin. Tahin ve yağı karıştırarak tahini inceltin. 1-1,5 yemek kaşığını üzerine sürmek için ayırın. Kalanın yarısını yufkanın her yerine bir fırça yardımıyla sürün. 3 kaşık şekeri serpin. Cevizin yarısını da yufkanın her yerine dağıtın. Yufkayı rulo yapın. İster lokmalık parçalar kesin ister bütün olarak gül şekli verin. Üzerlerine ayırdığınız tahinden sürüp şeker serpin. Aynı işlemi yufkanın kalan yarısını da uygulayın. 180 derece fırında üzerleri iyice kızarana kadar pişirin.

Perşembe, Nisan 02, 2009

ŞEKERPARE

Şekerpare yapmak çok zordur. İpekle yıllar önceki ilk denememizde, sebebini anlamadığımız bir şekilde, yeşil ve taş gibi olmuşlardı. Bu kötü tecrübeden sonra bir daha yapmaya cesaret edememiştik. Ta ki Gülçin Teyzemden bu tarifi alana kadar. Müthiş yemek yapan Gülçin Teyzemin bu tatlısını ilk yiyenler hazır olduğunu düşünüyor çünkü aynı pastanedekiler gibi oluyor. Tabii ki küçük sırları var.


Malzemeler:
2 yumurta
1 su bardağı toz şeker
1 su bardağı sıvıyağ
2 yemek kaşığı yoğurt
1 paket kabartma tozu
Alabildiği kadar un

Şerbeti için:
5 su bardağı toz şeker
5 su bardağı su
1 yemek kaşığı limon suyu
Vanilya

Üzeri için:
1 yumurta sarısı
1 çay kaşığı pekmez

Şerbet için şeker ve suyu karışırarak iyice kaynatın. 10dk. kadar kaynatıp limon ve vanilyayı ilave edin. 5dk. kadar daha kaynatıp altını kapatın.
Tüm malzemeyi karıştırıp azar azar un ekleyerek yoğurun. Ne çok yumuşak ne de çok sert olmayan bir hamur elde edin. Ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp elips gibi şekil verin. (yuvarlak yapıp ortalarına Antep fıstığı da koyabilirsiniz.) Yağlanmış fırın tepsisine dizin. Üzerlerine yumurta sarısı ve pekmezi karıştırıp sürün. Bir kürdan yardımıyla boylamasına derin üç çizgi çizin. Önceden ısıtılmış 175 derece fırında üstleri kızarana kadar pişirin. Piştikten 5dk. sonra şerbeti şekerparelerin üzerinde gezdirin. Tekrar fırına sürün. (Fırın kapalı olacak ama içindeki ısı şerbeti emmelerine yardım edecek.) Bir süre sonra şekerparelerin tersini çevirin ki diğer tarafları da şerbeti çeksin. Şerbetini iyice çeken şekerpareleri fıstıkla süsleyerek servis edin.

Çarşamba, Nisan 01, 2009

PAZILI OMLET


Akdenizlilikten midir bilmiyorum taze ot, meyve, sebze çok seviyorum. Bu aralar tam da pazının mevsimi. Her hafta pazara gittiğimde kesin bir bağ pazı alıyorum. Bu da geçen haftadan. Yumurtayla pazı çok yakıştı. Pazının mevsimi geçmeden bir deneyin derim.

Bu arada Tanyacım sayesinde haberim olan bir güzellikten de bahsetmeden geçemeyeceğim. Sevgili Sardunya bir stüdyo açmış kendine... Herhangi bir sivil toplum örgütüne bağış yapmanız durumunda Sardunya size kendi elleriyle, göznuruyla yapmış olduğu bileklikleri, kolyeleri hediye ediyor. Blogundan dilediğiniz ürünü seçebiliyorsunuz. Bağış 5 tl den az olmayacak ve gönderim size ait olacak. Hem yardım ediyorsunuz hem de hiçbir kazancı olmayan birinden size şahane bir hediye geliyor. Ben kendiminkini seçtim bile. İşte size Sardunyanın ağzından kendi kampanyası :

İnanmayacaksınız ama


İster insan hakları ister kadın hakları ister hayvan hakları ister çevre hakları...
İstediğiniz ürünü ücretsiz almak için kafanıza yatan, içinize sinen dernek/vakıf/sivil toplum örgütüne bağış yapmanız yeter
li... Sağcı, solcu, feminist, anarşist.... Kısıtlamasız.
Bağışınızı istediğiniz yere yapın (goog
le'dan derneklere kolayca ulaşabilirsiniz). Bana yaptım diye e-posta gönderin.
Sonra istediğiniz ürün adresinize postalanacak. Kargo ücreti size ait olacak.
Bu kadar basit.

Yaptığım minnacık şeyleri Stüdyo'da satıyor gibi görünsem de aslında satmıyorum. Siz istediğiniz herhangi bir sivil toplum örgütüne bağış yapın, bana bildirin. İstediğiniz ürünü göndereyim. Kargo size ait. Bağış yaptığımı nerden bileceksin derseniz stüdyo "sütüne vicdanına" prensibine dayalı olarak çalışmaktadır. Maksat iyi niyet:) Maksat sivilleşmek.

Tarif arada kaynamasın:

Malzemeler:
Yarım bağ pazı
3 yumurta
1 adet küçük soğan (küçük küçük doğranmış)
1 yemek kaşığı zeytinyağ
Beyaz peynir (opsiyonel)
Sumak
Karabiber
Tuz

Pazıları iyice yıkayıp doğrayın. Soğanı yağda kavurun. Pazıları da içine atın. Dilediğiniz baharatları atıp 5 dakika daha kavurun. Bu arada bir kapta yumurtayı az tuzla iyice çırpın. Peyniri de ekleyin. Altı açık olan pazıların içine yumurtaları dökün. Önlü arkalı kızarana kadar pişirin.
Afiyet olsun.
 

tarifsiz tarifler Copyright © 2009 Cookiez is Designed by Ipietoon